Ametist

Ametist

Ametist (Eski Yunanca: ἀμέθυστος / amethystos, = ἀ (a)(değil) + μεθὐω / methýô, (methus) « sarhoş etmek »), SiO2, mor renkli bir kuvars türü. Genellikle mücevher olarak kullanılır. Renksiz, şeffaf kayaç kristali, kuvarsın en saf halidir.

Ametistin adını Yunanca'da, "değil" (olumsuzluk eki) ve methuskein, "sarhoş etmek" kelimelerinden aldığı söylenir. Bunun nedeni eski zamanlarda yaygın olan taşın sahibini sarhoşluktan koruduğuna dair inançtır. Ametistten yapılmış bir kase veya kupadan şarap içmenin kişiyi sarhoş etmeyeceğine inanılıyordu. Yine de taşın isminin , taş için Doğu'da kullanılan bir ismin dejenere olmasından türemiş olabileceği de düşünülmektedir.

20. yüzyılda ametistin rengini sahip olduğu manganezden aldığı düşünülmüştür. Fakat, bazı otoriteler rengin organik bir kaynağı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ferrik tiyosiyanat önerilmiş ve mineralde kükürtün saptandığı belirtilmiştir. 2005 yılından itibaren, ametistin renginden yabancı (katışkı) atomların sorumlu olduğu düşünülmektedir.

Isıya maruz kaldığında, ametistin rengi sarıya döner. Genel olarak sarı kuvars cevherlerinin (sitrin, dumanlı kuvars ve diğerleri) genel olarak yanmış ametist olduğu söylenmektedir. Kayacın yeryüzüne çıkmış uzantılarında, ametist damarlarının renklerini kaybetmeleri muhtemeldir. Ametistin sertliği 7'dir.

Popüler bir değerli taş olan ametistin çeşitli renklerine farklı tanımlar verilmiştir. Örneğin, "Rose de France" genellikle açık pembemsi lavanta veya leylak gölgeye sahiptir. En değerli rengi ise kırmızı partıltılara sahip koyu menekşe rengi olanıdır; bu renkteki ametist "Sibiryalı" olarak adlandırılır. İsminden de anlaşılacağı gibi bu renkteki ametist genellikle Sibirya'dan çıkarılsa da, Sibirya dışında Uruguay ve Zambiya başta olmak üzere başka bölgelerden de çıkarılmaktadır.
Jeodun içinde ametist kristalleri, resimde jeodun dışı ve içi görülebiliyor.

Ametist ABD'de birçok yerde bulunsa da bunlar mücevherlerde kullanabilecek kadar güzel ve değerli değildir. Ametist Brezilya, Uruguay, Bolivya, Arjantin, Zambiya, Namibya ve diğer Afrika ülkelerinde çıkarılır. "En kaliteli kristalli ametistler genellikle Hindistan, Brezilya ve Uruguay'daki volkanik kayaçların içindeki gaz boşluklarında (jeodlarda) oluşur."1

Ayrıca Türkiye'de Balıkesir - Dursunbey ilçesinde, Erzincan ve Ordu'da da ametist yatakları olduğu bilinmektedir.

Ametist taşı birçok farklı kültür ve bölgede kraliyet aileleri tarfından sevilmiştir. Mısır kraliyet hanedanları tarafından sevilen ametist, Mısır'da genel olarak oymalarda kullanılırdı.

Leonardo Da Vinci ametistin şeytani, günahkar düşünceleri dağıttığı ve zekayı canlandırdığını yazmıştır. Bu büyük ihtimalle o zamanlarda var olan yaygın bir kanıydı.

Ayrıca, eski zamanlarda ametist dindarlığın ve bekaretin sembolü olarak görülürdü. Bu nedenle Orta Çağ boyunca Katolik Kilisesi ve diğer dini grup ve kiliselerde, özellikle oymalarda fazlasıyla kullanılmış ve değer verilmiştir. Yine aynı nedenlerle taş piskoposlar için özel bir önem arz etmiştir. Bugün hâlâ birçok piskopos ve diğer bazı din görevlileri ametist taşlı yüzükler takar.

Ametist Şubat ayının doğum taşıdır. Ayrıca Balık, Koç, Kova ve Yay takımyıldızlarıyla bağdaştırılmıştır.

Ayrıca, Tibette ametist taşı kutsal sayılır.

Eski zamanlarda en değerli taşlardan (elmas, safir, yakut ve zümrüt) sayılan ametist daha sonraları bu değerini ve önemini yitirmiştir. Bunun en büyük nedeni, Brezilya gibi, bazı bölgelerde büyük yatakların keşfedilmesidir.